Gereksiz Bir Umut

İstisnalar bütünün en önemli parçası. Umut, kaybolmayan istisna olmalı. Masadan düşünceler düşerken birine tutunuyorum ki oda umut. Düşmesin kırılmasın istiyorum. Hayaller, hayatlar, ümitler, geçmiş birer birer düşerken bir tek umudu tutmak istiyorum. Uzuv kaybı vücudu öldürmez ancak vücudun kilit taşı umuttur. Besleyen bazı nesneler olsa da. Anahtarın da kilidin de çilingirin de kendisidir umut.

Zaman gibi umutta tükenir mi?Umut korunması gereken bir ütopyaysa eğer sen orda yaşaması gereken ruhsun. Üstelik sadece geleceğe umutlu olunmaz. Geçmişin de seni umutlandırabilir. Umuta ekmek veren herkes umuttur. Geçmiş vadeli umut dağıtırken,vadeyi belirlemez tıpkı ölüm gibi. Güneşin doğacağını bilmek ama zamananı bilmemek gibi bu . Üstelik bekledikçe zamanın yavaş geçmesi de doğanın oyunu, zamanın kişisel büküldüğünün kanıtı gibi. İstenmeyen anlar Trabzon kuymağı gibi uzarken,sabır her an kopmaya meyilli maraş dondurması.Gariptir ki hayatımız bu ikisi arasında gidip gelmekte..

Hayatı dikiz aynasından izlemek acı versede , değişmeyeceğini bildiğin geçmişin sana hala temiz bir gelecek bırakabilir.İçin ,kafanı taşa koyunca da rahatsa , hayat yaşamaya devam etmek için yeni duyguları tatmak için umudu kendi dağıtıyor zaten . Aslında umudumu geçmişimden alıyorum. Sende dene.

Geçmişte kalbinden , zamanından hatta etinden, kendinden verdiğin parçalar tecrübe olarak geliyor ruhuna. Belkide saçlarına düşen karlarla sımsıcak bir güneş yaratıyor yaralarına . Gelecek planlarına en büyük katkısı ise ; neyin yapılmayacağını bilmek, getirisi de umut. Sen yeter ki bulmak iste , o bakıpta göremediğin çekmecende olan çorap gibi orada duruyor.Farket , terketme..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Işıkları En Son Çıkan Kapatsın

23

İceberg