Aritmi

Kimseye söylemek istemediğin şarkılar vardır, sadece sen bilmek istersin. O limanda sadece sen ol istersin. Üzüldüğünde, sevindiğinde kimsenin bilmediği, gidebileceğin ve gittiğinde yalnız kalabileceğin bir yer istersin. Mısralar arasında tutunur ve bir kafiyeye sırtını dayarsın. Sonra hayatına biri dahil olur, kendine ayırdığın o mekana dahil olmak ister. Kendini dinlemek yerine onu dinlersin, ona kafiyede değil de nakaratta bir yer hazırlarsın. Misafir elbette yolcu olacak ve geriye yine sen kalacaksın. Sıra yere sessizce düşeceğin nefeslere gelecek ve artık bir mısra iki kalbe yetmeyecek. Tasını tarağını toplayıp yolcu olacaksın yavaştan. Kalbin kırık, şarkın kirlenmiş, limanların yağmalanmış olacak; gecenin içine doğru açacaksın kanatlarını. Belki başka birinin mısralarına karışacak belki kendi mısralarını bulacaksın. Nice gemiler yakacak belki de kafiyeleri zindan edeceksin. Kalplerde kaybolacaksın. Renklerin sonsuzluğuna karışmak isterken tablon kararacak belki de. Ne olursa olsun bir ritmi kaybetme, o senin çalışan saatin. Damarlarından ritmik akan sıvıya zehir karıştırmalarına izin verme. Müzik değişince elbette dans da değişir. Kendi ritmine kendi sözlerini sözlerini yaz. Kendi zamanını kendin yarat, saniyelere böl. İkiye bölünsen de tek ol.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Işıkları En Son Çıkan Kapatsın

İceberg

23